Kadınlarda oldukça sık olarak görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Cinsel ilişki sırasında vajinayı çevreleyen pelvik kaslarının istemsiz (kontrol dışı) kasılması ve ardından büyük bir korku, kaygı ve panikle kadının tüm bedenini kasması, eşini geri itip bacaklarını sımsıkı kapaması ve cinsel ilişkinin gerçekleşmemesidir.
Çoğu zaman cinsel birleşmeyi olanaksız kılan bu kasılmayı, kadın kendisi yapmaz. Bunlara, bedenin çeşitli bölgelerinde, hatta tüm bedende kasılmalar, bacakların kapanması, titreme, çarpıntı, terleme, bulantı, kusma, fenalık hissi ve ağlama eşlik edebilir.
Kadını her alanda ve cinsellikte “talep eden olmama”, “istekli gözükmeme” vurgularıyla yetiştiren geleneksel tutum vajinismus ve diğer cinsel işlev bozukluklarının gelişimine zemin hazırlar. Cinsel eğitimin uygun verildiği, cinselliğin konuşulabildiği, çocukluk yaşlarından itibaren cinselliğin bir haz alma davranışı olarak kurgulanabildiği, kadının cinselliğine de değer verildiği toplumlarda vajinismusa daha az rastlanır.
Erkekler vajinismusu bir hastalık olarak kabullenmedikleri, belki de doğru bilgiye ulaşamadıkları için; durumu istenmeme ve reddedilme olarak algılayıp, kırgınlık ya da öfke duyabilirler. Ancak, bu durum kadının isteyerek yaptığı bir şey değildir. Kadın ve erkeğin birlikte bu sorunu karşılarına alıp, çözüme ulaşmak için istekli olmalarına ihtiyaçları vardır.
Erkeğin tamamen terapi sürecinin içinde olduğu, eşine destek olduğu bir süreç planlanır: