mobil-telefon mobil-whatsapp
Çocuklarda Travma izmir

Çocuklarda Travma

Çocuğun yaşadığı büyük ya da küçük bir travmatik olayı görmezden gelmemiz, daha büyük sorunlara neden olabilir…

Travma Nedir?

Çocukların yaşadığı, tanık olduğu, bağlandığı kişinin başına gelen, ya da kendisine anlatılan/duyduğu olumsuz deneyimlerdir.

Bir yakının kaybının görülmesi, depremi yaşamak, tacize uğramak, trafik kazası geçirmek, yakınının başına bunların geldiğini duymak gibi olaylar travmatik olaylardır. Biz de, çocuklarımız da bu gibi travmatik olaylardan etkileniriz ve travma etkisiyle yaşamsal işlevlerimiz bozulabilir. Bunu, farklı tepkiler vererek yaşarız. Olay olmamış gibi kaçınma tepkisi verebiliriz. En küçük bir belirtide travmatik olayı yeniden yeniden yaşarız. Deprem yaşayan bir insanın “her an sallanıyormuş gibi” hissetmesi buna örnek verilebilir. Aşırı kaygı tepkisi, depresyon ve üzüntü tepkisi verebiliriz.

Okul Öncesi/İlkokul Döneminde Travma Tepkileri:

  • Sürekli devam eden sakinleşememe,
  • Uyku problemi,
  • İnatçı ağlamalar,
  • Göz temasından kaçınma,
  • Devamlı bir huzursuzluk/sinirlilik,
  • Yeme zorlukları,
  • Kronik hastalıklar,
  • Psikosomatik belirtiler.
  • Ayrılmada güçlükler
  • Yaşıtlarla iletişim zorlukları
  • Yoğun öfke nöbetleri
  • Agresyon, ısırma..
  • Sakinleşememe,
  • Aşırı utangaçlık,
  • Kendini ifade edememe,
  • Önemli dönemlere gerileme,
  • Gelişimsel olarak beklenen keşif –merak davranışlarında yetersizlikler,
  • Korku
  • Duygusal sorunlar, donukluk
  • Kendini olumsuz değerlendirme,
  • Ebeveyn ile yapışkan/agresif ileilişkiler
  • Bilişsel işlevlerde sorunlar
  • Öğrenme sorunları
  • Gelişimsel gerilikler
  • Aşırı manipülasyon ve kontrolcü davranış
  • Göz kontağında eksiklik
  • Sürekli ilgi ve onaylanma arayışında olmak

Çocuğa Sihirli Dokunuşlar-EMDR

  • Adaptif Bilgi İşleme Kuramına dayanır. Türkkçe açılımıyla, göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme anlamına gelir.
  • Doğuştan gelen bir bilgi işleme sistemimiz var, bu bloke edildiğinde patoloji oluşur. Patoloji, sinir sisteminde işlevsel olmayan şekilde depolanan bilgi ve deneyimlerdir (travma).
  • EMDR ile travmanın depolandığı hafıza ağlarına ulaşılır ve sistemin yapamadığı işlemlemeyi yaparız. Çocukta EMDR uygulaması, oyun ve sanat terapisi eşliğinde ve kesinlikle ebeveynin katılımıyla mümkün olmaktadır.
  • Yeni bilgi ve deneyimler ile, adaptif ve normal işlemleme gerçekleşir. Çocuğun yaşadığı küçük ya da büyük travmatik yaşantıyı, rüyayı, tv ya da telefonda gördüğü bir görüntüyü ya da bağlanma sorununu çözerek görünürdeki sorunların ortadan kalkması sağlanır.
  • Yeni spontan içgörüler kazanılır. Duygusal ve fiziksel tepkilerde değişim görülür.

Çocukluk travmalarının uzun dönem sonuçlarında anne-baba tutumlarının etkisi yüksektir. O nedenle anne-baba da terapiye zaman zaman katılır. Eğer onlar da tetikleniyorsa anne-baba ile de çalışılması gerekir. Travma üzerine yapılan araştırmalar, çocukların olayları anne-babalarının ya da diğer yetişkinlerin gözünden algıladıklarını göstermektedir. Çocuklar büyükler üzerinden travmayı deneyimler.

EMDR yönteminin çocuklardaki yansıması çok hızlı ve etkili olmaktadır. Çocuk ve ergenlerle EMDR yöntemiyle çalışırken sözel ifadeler, kognisyonlardan çok hayal gücü ve açık net ifadeler kullanmak gerekir.

Çocuğunuz İçin Sizin Yapabilecekleriniz

  • Şefkatli ve sakin davranın.
  • Yumuşak bir sesle ve acele etmeden konuşun.
  • Yeri ve zamanı uygun olduğunda şaka yapın ve gülümseyin.
  • Çocukla yüz yüze konuşun, gerekirse ona daha yakın olmak için yere çömelin veya yanına oturun.
  • Göz teması kurun.
  • Duygularını anlamaya ve yansıtmaya çalışın. “Çok korkmuş olmalısın”, “şuan çok üzüldün” gibi.
  • Basit ve anlaşılır bir dil kullanın.
  • Geribildirim verin. Dikkatli bir şekilde dinleyin ve dinlediğinizi davranışlarınızla belli edin.
  • Empatik, sabırlı ve kabul edici olun. Bunun için kendinizi çocuğunuzun yerine koyup ne düşündüğünü, neler hissettiğini anlamaya çalışın.
  • Etkileşime önem verin, uygun olduğunda çocuğunuza dokunun, omzuna elinizi koyun, sarılın.

Aile bireylerimiz arasındaki sevgi bağı ne kadar güçlü ise, olağanüstü durumlar bizi o kadar az sarsacak ve yaşadığımız travma o denli az olacaktır. Çocukla anne arasındaki güvenli bağlanma da, travmaya antikor etkisi yapıyor ve çocuğu koruyor. Bağlanma güvenliyse, kötü olay yaşansa da,

  • Dayanabilirim,
  • Baş edebilirim,
  • Üstesinden gelebilirim,
  • Zamanla geçer,
  • İşler yoluna girer,
  • Yine güvende olurum,
  • Güçlüyüm… inançları travmanın önüne geçebiliyor.

Çocuğumuzun duygularını şefkatle ve sevgimizi ileterek anlamamız ve iletmemiz, onu sarıp sarmalayarak yumuşak dokunuşlarla güvende hissettirmemiz, duygu yoğunluğu hissettiği anlarda onu sakinleştirmemiz büyük oranda onu rahatlatacaktır. Kendisinin bunları yapabilme becerisi henüz yoktur çünkü.

Güzide TÜRKYILMAZ

Klinik Psikolog/Psikoterapist