Kadın, içinde akan cinsellik nehrine, bir baraj inşa eder…
İle başlayan cümleler genellikle cinsel isteksizlik problemini anlatır. Bir kişinin bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde cinsel heyecanını bir kişiye odaklaması sonucu, bu heyecan cinsel isteğe dönüşür. Heyecanını yitirmekle başlar cinsel isteksizlik.
Doyurucu cinsel ilişki için öncelikle kişinin kendi içinde bir istek duyması, isteğin bir partnere yönelmesi gerekir ve bu süreç içinde kişinin mizacı ve iç dünyasıyla ilgili psikolojik etkenler, bedensel durumla ilgili biyolojik etmenler, bizi kuşatan ve içinde yaşadığımız çevresel ve kültürel etkenler belirleyici rol oynarlar.
Partnerler arasında yanlış anlamalara ve ciddi çatışmalara yol açan en önemli faktörlerden biri eşlerin cinsel istek düzeylerinin belirgin olarak farklı olmasıdır.
Kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusudur. Olası çekici cinsel partnere yönelik dikkatin olması, yazılı veya görsel erotik materyallere karşı ilgi, cinsel içerikli rüyalar veya fanteziler kurma, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında olunmasıdır. Bir partnerle cinsel ilişkiye girmeyi istemektedir. Cinselliğin azalmasına ilişkin hayal kırıklığını da kapsamaktadır. Görme, koklama, işitme, dokunma, tatma, düşünce ve duygular cinsel isteği meydana getirir.
Azalmış cinsel istek, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması veya hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında "frijidite" ya da "cinsel soğukluk" olarak da adlandırılmaktadır.
Kızgınlık ve Öfke: Kendine, partnerine, karşı cinse, cinselliğe Utanma: Fantezilerden, tutkudan, vücudundan, geçmiş deneyimlerinden, çocukluk döneminde cinsel istismardan, ilk cinsel deneyiminde bulunmaktan, tecavüzden, reddedilmekten, ebeveynlerinden, erotizmden
Korku: Fantezilerden, fiziksel ağrıdan, hamile kalmaktanEndişe: Performanstan, reddedilmekten, fiziksel ağrıdan, uygun karşılık verememekten Suçluluk ve günahkarlık duygusu
Primer Cinsel İsteksizlik; Çok yüksek oranda bilinçdışı süreçlerle ilgilidir. Kadın, bir erkekle birlikte cinsel zevk almasına izin vermek konusunda bilinçsiz bir çatışma barındırır. Bu çatışmalara karşı savunmalar, özellikle kadının cinsel istek şeklinde tepki vermesini engeller.
Sekonder Cinsel İstek Azlığı; İlaç yan etkileri ve sıklıkla depresyon ya da psikojenik travma olabilir.
Cinsel İsteksizlik Ne Sıklıkla Görülür?Cinsel isteksizlik, kadınlarda erkeklerden daha fazladır. Cinsel isteksizlik kadınların ortalama %33'ünde görülür. Oranlar yaşa bağlı olarak artmaktadır.
Tedavi, neden olan faktörün ortaya konmasından sonra mümkündür. Tedavinin amacı eşler arasında bir uyum oluşturulması ve aralarındaki bozulan iletişimin yeniden düzenlenmesidir. Eğer eşlerden birinde belirgin düzeyde cinsel istek azlığı varsa istek düzeyini arttırmaya çalışmak gerekir. Bazen de eşlerden birinde aşırı isteklilik ve talepler varsa dengeyi sağlamak açısından bu istek ve talepleri azaltmak gerekebilir. Bu nedenle tedaviye "çift" olarak başlanır ve devam edilir. Herhangi bir organik hastalık saptanamamışsa isteksizliğin nedeni psikolojiktir. Bu durumda çiftlerin birlikte terapötik yardım alması gerekmektedir:
Cinsel hayatta kısa ayrılıklardan sonra bir araya gelme, eğitim amaçlı erotik videolar seyretme, kıyafet değişikliği, tavırlardaki bir değişiklik, mekân değişikliği gibi küçük değişiklikler ve fanteziler yapılması vb. cinsel yaşama yeniliklerin kazandırılması şeklinde çifte özel bir tedavi planı uygulanır.
Cinsel yaşamınızda isteksizliğiniz varsa, bu sizin diğer alanlarda da keyifsizlik yaşamanıza ve doyum sağlayamamanıza neden olabilir. Cinsel terapiyle yaşamınızın her alanını zenginleştirebilirsiniz.